Patara hamamlarının hepsi kentin günümüze iyi korunarak ulaşmış yapılarındandır. Dördü Roma, biri Doğu Roma ya da Selçuklu dönemlerinden olmak üzere beş adettirler. Antik dönemde hamamlar, yıkanmanın ötesinde insanların bir araya geldiği, sosyal ilişkilerin kurulup sürdürüldüğü, gündelik hayatın önemli bir bölümünün geçirildiği mekanlardı. Hamamların üstlendiği bu sosyal işlevin yansımasını, diğer birçok antik kentte olduğu gibi Patara’da da bu yapıların kent topografyasındaki konumlarında, boyutlarında ve kendilerine verilen mimari özende gözlemlemek mümkündür.

 

Merkez Hamamı

Merkez hamamı Nero hamamının kuzeybatısında, Liman Caddesi’nin doğusundadır. Kentteki konumu nedeni ile Merkez hamamı olarak adlandırılan yapıda henüz arkeolojik bir kazı çalışması yapılmamıştır. Hakkındaki bilgiler sadece mimari gözlemlere dayanır. Yaklaşık 12.5×25 metre boyutlarındaki yapı, ard arda dizili üç mekândan meydana gelir. Doğudaki mekân frigidarium (soğukluk) ve apoditerium (soyunmalık) işlevini birlikte yürütmüş olmalıdır. Ortadaki tepidarium (ılıklık) batıdaki geniş kemeriyle birlikte yer alan mekân ise caldariumdur (sıcaklık).

 

Nero Hamamı

Patara Nero Hamamı, modern araştırmacıların verdiği adını, frigidarium (soğukluk) ile tepidarium (ılıklık) arasındaki geçişi sağlayan kapılardan birinin üzerindeki yapı yazıtından alır. Gerçi söz konusu yazıtta öncelikle Nero’nun değil, onun ölümünden bir yıl sonra, MS 69’da İmparator olan Vespasianus’un adı okunmaktadır. Ancak yazıt bilimciler (epigraflar), toplam 10 satırdan oluşan yazıtın ilk 4,5 satırının kazınarak silindiğini, Vespasianus adının oraya sonradan yazıldığını, esasında orada Nero adının geçmesi gerektiğini ortaya koymuşlardır. Antik dönemde, en azından MS 2. yüzyılda bu hamam, Pataralılar tarafından büyük olasılıkla “Agoradaki Hamam” olarak bilinmekteydi. Zira başka bir yerde ele geçen bir yazıtta, agoradaki bir hamamın onarımından bahsedilmektedir. Bildiğimiz kadarıyla agorada yıkanmayla ilgili tek yapı onun kuzeydoğu köşesindeki Nero Hamamıdır.

 

MS 60’larda inşa edilen Nero Hamamı, Anadolu’nun, yine bildiğimiz kadarıyla sayıları bir düzineyi geçmeyen en erken Roma hamamlarından biridir. Hamam gibi gündelik kullanıma ait, içinde ateş ve suyun da olduğu yapılar ömürleri boyunca belli aralıklarla onarım ve değişikliklere uğrarlar. Nero Hamamı da kullanımda olduğu birkaç yüzyıl boyunca böylesi faaliyetlerin adresi olmuştur. Güncel çalışmalar ışığında hamamın başlangıçta sadece iki mekândan oluştuğunu söyleyebiliriz: en doğudaki caldarium (sıcaklık) ve hemen ona bitişik olan tepidarium (ılıklık). Ama bu iki mekânın işlevlerinin bu ilk evrede tam olarak ne olduğunu henüz bilemiyoruz. Sonradan bu ikisinin batısına havuzuyla beraber yeni bir mekân eklenmiş (şimdiki frigidarium/soğukluk), ayrıca diğerleri de kuzeye doğru biraz genişletilmiştir. Bundan sonraki bir tarihte ise frigidariuma yeni kapılar ve nişler açılmış, olasılıkla caldariumun (sıcaklık) güneyine bir ek yapılmıştır.

 

Duvarları büyük oranda çatı seviyesine kadar korunuş olan Nero Hamamının kazı çalışmaları devam etmektedir.

 

Küçük Hamam

Diğerlerine göre daha küçük ölçekteki Küçük Hamam, Liman Caddesi’nin yaklaşık 50 m batısında, kentin Klasik ve Helenistik dönemlerde iskân gördüğü küçük bir tepe üzerinde konumlanır. Diğer hamamlardan farklı bir plana sahiptir. Girişi doğudan olup, Liman Caddesi’ne Batı Portik arkasından bir ara sokakla bağlanır. Genel olarak hamam, Roma Dönemi kent merkezinin oldukça yakınında yer alır. Ancak Küçük Hamam hem konumu hem de farklı plan şeması ile diğer hamamlarından ayrılır. Güneyindeki dikdörtgen mekân apoditerium/frigidarium (soyunmalık/soğukluk), kuzeybatıdaki mekân tepidarium (ılıklık) ve batıdaki apsisli mekân ise caldarium (sıcaklık) olmalıdır. Praefurnium (ateşlik) batıda yer alan havuzun alt bölümündedir. Sadece 120 metrekarelik bir kullanım alanına sahip bu hamamın, tepidarium ve caldarium duvarlarındaki baca kanalları ve çivi yuvaları, bu iki bölümün alttan ve duvardan ısıtıldıklarını gösterir.

 

Liman Hamamı

Liman Hamamı kentin kuzeydoğusunda, Tepecik’in güney eteğinde yer alır. Doğudan batıya doğru, birbiri ardına sıralanan ve işlevlerini frigidarium-tepidarium-caldarium (soğukluk-ılıklık-sıcaklık) olarak belirlediğimiz mekânlar yapının çekirdeğini oluşturur. Plan, ısıtılmamış alanlardan ısıtılan alanlara doğru ilerleyişi ve bunun tam tersi bir düzen içinde geri dönüşü yansıtmaktadır. Yapı, zaman içinde ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar doğrultusunda değişimlere uğramış, eklemelerle dönüşmüştür. Örneğin, olasılıkla MS 3. yüzyılda, frigidariumun doğusuna bazilika thermarum (çok amaçlı salon) olarak adlandırılan bir mekân eklenmiştir. Bu mekânın doğusunda ise şimdilik nereye kadar uzandığını bilmediğimiz mozaikli bir zemin yer almaktadır.

 

Liman Hamamı en az dört büyük yapı evresine sahiptir. İlk değerlendirmelere göre ana mekânlar (frigidarium, tepidarium ve caldarium) Erken İmparatorluk Dönemine ait olmalıdır. Frigidariumun kuzeydoğu köşesinde başlayıp tepidarium ve caldarium boyunca devam eden, batı yüzü geçip tekrar doğuya yönelen ve frigidariumun apsisine dayanan duvar ve bu duvar ile birlikte oluşturulan yeni mekânlar ve yapıyı çevreleyen caddeler MS 1. yüzyılın sonu ya da 2. yüzyılın başında eklenmiş olmalıdır. MS 3. yüzyılın ortalarında ise çekirdek yapının doğusuna mermerli bir zemine ve uzun kenarlarında derin nişlere sahip bazilika thermarum eklenmiştir. Yapının hamam olarak kullanımı, MS 4. yüzyılın sonunda ya da 5. yüzyılın başlarında sona erer. Bu tarihten sonra neredeyse tüm mekânları ile birlikte, MS 7. yüzyılın ilk yarısına kadar işlik alanı olarak kullanılmıştır.

 

HAMAMLAR

Caddeler

Yazıtlar

Meclis Binası

Çevresel Arkeoloji

Agora

Prytaneion

Diğer Yayınlar

Nekropoller

Horrea

Tapınaklar

Tepecik

Telsiz ve Telgraf Binası

Bu İnternet Sitesi içeriğinde yer alan tüm eserler (yazı, resim, görüntü, fotoğraf, video) Patara kazılarına ait olup,ait olup, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır.  İçerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz. Bu hakları ihlal eden kişiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan hukuki ve cezai yaptırımlara tabi olurlar.

© Copyright PataraKazıları 1988

 

Web Designer Mustafa  AĞGÜL